Enerji Yönlendirme
Günlük 36 adet enerji kapsülümüz olduğunu düşünelim.
Bu enerji kapsüllerinin 16 adeti zihnin çalışmasında ve düşünce üretmesinde kullanılıyor,
6 adeti günlük spor ve hareketimizde kullanılıyor,
4 adeti yediğimiz besinlerin sindirimi için kullanılıyor diyelim.
Geriye kalan 10 adet enerjini kapsülünü verimli kullanmak ilk hedefimiz olurdu değil mi ? Evet
10 adet enerji kapsülü ile yeni enerji üretmeye çalışmak ve faydalı üretimler yapmaya çalışırdık.
Eğer bir zihin başkaları hakkında konuşmaya veya ne yaptıklarıyla ilgilenmeye başlarsa enerjiyi kendi üzerinden alıp onlara vermiş olur.
- Elimizde bulunan 10 enerji kapsülünden 4 enerji kapsülünü kullanmaya başladık.
- 2 enerji kapsülü düşünceye dönüştü.
- Bu düşünce konuştuğumuz kişilerin alanına kaymaya başladı.
- Onun yaptıklarını görüp kendimizi geliştirmedikçe ise geri kalmışlık hissi ile elimizde olan 6 enerji kapsülünü de aşağı çeker ve 5 e düşürüz.
Burada elimizde bulunan bu enerji kapsüllerinin kıymetini bilip kendimiz için değer üretmeye odaklandıkça çevremizede fayda sağlamış oluruz.
Günümüzde çoğu insan çevresinde bulunan en az 1-2 kişi hakkında yorum yapıyor veya konuşuyor.
İyi, ve kötü bir şekilde konuşması bunu değiştirmeden kendi enerjisini orada harcıyor.
İnsan, başkaları ile konuşmassa bile çevresinde gördüğü şeyi kendi içinde bile yargılayabiliyor.
Kendim ise yaklaşık 1 yıl önce instagramda gezerken yoga eğitmeni bir erkeği sorgularken bulmuştum. Çok değil 4-5 ay sonra ise kendimi yoga eğitmenlik eğitimi alırken ve instagrama video yüklerken buldum. 🙂
Eminim senin de buna benzer küçük veya büyük bir hikayen vardır.
Yaptığım yargılamaya iyi veya kötü demek yanlıştır. İnsan daha düşük bir zihin seviyesinde iken o an yargıladığını göremiyor.
Bu yüzden bu yargılama işini ciddiye alıp kendimizde kontrolünü sağlamak önemlidir.
Yargılama yaparken kendimizi fark etmek ve kurtulmak kendimize olan yolumuzu açar.
Zihin Algı Seviyeleri
Zihin seviyelerini;
- Güçlü Zihin
- Orta Zihin
- Zayıf Zihin
olarak sınıflandırıyorum.
Burada zihin ne kadar zayıfsa o kadar yüzeysel bakıp sadece gördüğü şey üzerinde yani insanlarda takılı kalır. İnsanların niye böyle davrandığını anlamak yerine onları yargılarlar.
Onlara sorduğumuzda ise yargılama değil sadece olanı konuştuklarını söylerler.
Yargılarını kullanarak sadece kendi bakış açılarının olduğunu varsayarlar. Kendilerine ters gelen bu şeyi ise yargılayarak hayatına çekmektedirler. Bu zihin yapısı başkalarının görüşlerine yer vermekten uzak bir şekilde çalışır.
Böylece zihnin gelişmesini yavaşlatır ve zihni hantallaştırır.
Güçlü zihinler fikirleri tartışırken, ortalama zihinler olayları tartışır, zayıflar ise insanları tartışır. – Socrates
Olayları tartışan bir zihin ise kimin ne yaptığından ziyade olaya odaklanarak kendine sadece olay üzerinden bir ders çıkarmaya çalışır.
Burada amaç kişilerden çıkıp olaya gelmiştir. Olaya anlam katmak kendine bir yerde o deneyimden ders çıkartmaktır.
Böylece olayı bizzat deneyimlemek yerine başkasının yaşadığından ders çıkartır.
Bu ders sonucunda kendi hayatında benzer gözüken yerleri bu şekilde iyileştirir. Orta seviyede olan zihin ise burada kendini yarar sağlamaktadır.
Güçlü zihinler ise bu olayların kökünde bulunan fikirlere odaklanarak, şu an tohum şeklinde olan kendi fikirlerini yakalayabilirler.
Orada gördüklerini kendi hayatlarında oluşmadan durdurma yetisine sahiptirler.
Kendi hayatlarında muhakeme yaparak düşüncelerini hareketlerini sorgularlar. Burada insan daha çok içe dönüp yargıdan uzak bir şekilde kendi eylemlerinin efendisi olmak için uğraşır.
Kendine faydasız ve zaman kaybı olacak şeyleri böylece engeller. Yani erken müdahale edebilir.
Burada güçlü ve orta seviye zihni ayıran kısım müdahale ettikleri zamandır.
Erken safhada güçlü zihin bunu fark eder. Fikirleri tartışır. Fikirlerin nereden geldiğini sorgular ve tartar.
Her şeyin bir fikir ile başladığı olgusuna dayanarak derin bir düzeyde sorgulama yapar.
Kendi düşüncelerinden oluşan duygularıda böylece fark edebilir.
Zihne Yeni Bir Bakış Açısı
Zihnimiz de olaylara yeni bir bakış açışı sunmak için 7 Adım
- İlk başta bir kişiye ve kişinin yaptığı şeye bakarken içerde nasıl bir tepki verdiğinizi görmek önemlidir.
- O kişinin yaptığı ile herhangi bir duygu açığa çıkması bu hareketin sizde potansiyel olduğunu gösterir. Kendimizin bir parçası olduğunu görmek bizi yatıştırıp yargıdan da uzaklaştırır.
- Sonrasında kişiden ziyade yaptığı olaya bakarak bir sebebinin olduğunu ve bunun kendi bilinç düzeyinde yaptığını bilmek önemlidir.
- Böylelikle biz eğer 3. kişiyi konuşmaya başladığımız zaman algımızı hemen bir üst seviye olan olay penceresine odaklayacağız.
- Olayda girdiler tam olarak nelerdir ? Tüm olaya hakim miyim ? Eğer tüm olayı biliyorsam o kişi ne girdisi verdi ve hayattan ne çıktısı aldı ? Kendi hayatıma buradan ne fayda sağlarım ? Sorularını sormak önemlidir.
- Sonrasında altında yatan bu fikirlere odaklanarak kendimiz için o konuyla alaka bir ders çıkarabiliriz.
- Bunları kendi hayatımızda da oluşturulmuş veya oluşturulacak bir fikir olarak görebiliriz.