Bakışlarını dışarıdan içeriye doğrult

24 yaşında bir çok ortam bulunan bir genç hayal edelim. Hem okula gitmeye çalışırken hem bir yandan çalışarak kendini geliştiriyor. Dansa ve müziğe katılıp hayatı dinamik bir şekilde yaşıyor.

Bu genç dansa gittiğinde onların yanında gayet açık, kendini ortaya koyabilen şekilde hareket ediyor.

Müzik eğitimi almaya giderken kendini eksik görüp dışarıya farklı bir görüntü vermek için çabalıyor.

Ailesinin ve akrabalarının yanında bile dik durmaya çalışıp, her şeyi başarabileceğini göstermeye çalışıyor.

Ailesine ve akrabalarına dışarıda ki başarısını göstererek kendinin sevileceğini zannediyor.

Çünkü sadece başarıyla yaptığı işler takdir edilmiş ve hataları yüzüne vurulup sertçe eleştirilmiş.

O yüzden onun içindeki çocuk korku ile sadece başarıyı arıyor. Hayatının tadını biraz kaçırmış.

Kendine bu kötülüğü en başta bu genç yapıyor.

Bu genç ne kadar dinamik bir hayata sahip gibi gözükse bile kale çoktan düşmüş ve fethedilmiş;

• Başkalarının onayını aramış
• Sevginin sadece bir şeyleri başarıp iyi olursa geleceğini düşünmüş
• Kendi varlığı yerine yaptıklarını ön plana sunmaya çalışmış.
• Değerin kendinden geldiğini unutmuş

Burada devreye zihnin öğrenilmiş bir çaresizliği girdi. Topluma aykırı davranışlar veya başarısızlıklardan dolayı bir acı verdi.

Çünkü bunun dışlanma ve yargılanmaya yol açacağını düşündü. Bu yargılanma ve dışlanma ile de sanki yok olacakmış gibi hissetti.

Çünkü kendini onlar olamadan hayal bile edememişti. Dışarısı onu besleyendi, kendisi değildi.

Bu genç ne kadar kendini besleyebilirse, o kadar azaltacaktı dışarıya bağımlılığını.

Bu genç ne kadar sevginin kendi içinden geldiğini hissederse, o kadar sevecekti hem kendini hem dışarıyı.

Bu genç ne kadar bırakırsa onayı, o kadar kendi ve kararları ile mutlu olacaktı.

Şimdi ise ipleri dışarının elinden kendi eline alma zamanı gelmişti.

Çevreler

Görüşünü Arttır

Gencin tüm çevresini farklı balonlara koyalım.

22 Yaşındaki genç, bu balonlardan gelen düşünce ve duyguları direkt alıyorsa, o kadar acı çekmeye mahkumdur.

Onların duygu ve düşünceleri, hikayeleri ve kararları seni etkilediğinde, verdiğin kararlardan sen mutsuz olacaksın.

Eğer tüm hikayeleri, düşünceleri, endişe ve korkulara bir kalkan koymassan, sen zarar görürsün.

Onların bu özelliklerinden tabi faydalanabilirsin. Önemli olan burada araya bir süzgeç koymaktır.

Kendi hayatına bakacak olursan herkes kendi ile alakalı fikirleri ben diyerek söylemeye çalışır.

Ben

• Patlıcan yemeğine bayılırım
• İstanbulun şu bölgesi çok kötüdür.
• Yaz aylarını çok sıcak ve kötüdür.
• Şu şehrin insanları çok berbattır.

gibi belli kalıplarda sana bazı şeyleri empoze edebilirler. Sen burada o deneyimi yaşamadan onlara karşı bakışını bilmessin.

Ama onlar sana ilk karşılaşman için bir yargı yüklerler.

Burada bunu dikkat etmek ve bu düşüncenin gerçekten senin mi olduğunu köklere kadar takip etmek önemlidir.

Fakat buradan faydalı olana aldıkça hayat yolunda daha rahat ve emin ilerlersin.

Böylelikle gerçekten ne istediğinin farkına varırsın.

Her Şeyi Tekrar Süz

Dışarının bu fikir ve yargılarından korunmak sadece senin elindedir.

Bir kere onların fikirlerini aldıklarında içinden yükselesen seslere onlar eşlik edecektir.

O yüzden bu fikirlerin ve seni harekete sürükleyen duygu ve düşüncelerin farkında olmak sana yarar sağlar.

Onların bir ormanda sürdüğün izler gibi düşünebilirsin.

O izleri geriye doğru takip edip altında yatan duyguları görmek kendini daha iyi tanımada sana birer rehber olacak.

Bu bakış açısı senin hayrına ve faydana hizmet edecek.

Bunu zihin ve beden yoluyla yani burada olan araçların ile gerçekleştireceksin.

Zihnini ve bedenini kendi faydana ve hayrına kullanacaksın.

Eğer ki hizmetinde kullanmazsan, farkındalıksız bir şekilde otomatikleşmiş hareketlere ilerleyebilirsin.

Birkaç örnek verirsek

1. Seninle konuşanların fikirlerine otomatik olarak evet deyip kafa sallaman.
2. Zihnin aç ve vücudun aç değilken bir şeyler yemeye çalışman
3. Vücudunu tıka basa doldurman
4. Bir arkadaş grubu içerisinde sürekli kendi isteklerin yerine sürüye uyman

gibi örnekler verebiliriz.

Tabi başka bir yandan bu otomatikleştirme mekanizmasının bize faydası oldukça büyüktür.

Her gün yaptığın araba, bisiklet sürme gibi hareketlerde düşünmeden yapmanı sağlar.

Her gün bunları öğrenmeye kalksan çok zor olurdu.

O yüzden sen kendine her gün ve her an yeni şeyleri tekrar yoluyla öğretebilirsin.

Bu gücü faydana kullan.

Sınırını Çiz

Balon hikayesinde olan her çevreye uzanan ipler vardı. Bu ipler sana yakınlığı ve uzaklığı değişiyordu. Bir ip sana ne kadar yakınsa, o çevreyle çok vakit geçiriyorsundur.

Yani onlardan en büyük etkilenmeyi göreceksindir. O yüzden en çok buralarda dikkat etmen ve farkında olman önemlidir.

Onlardan ve kendi içinden yükselen duygu durumları yerine kendi prensiplerin ile bilinçli bir şekilde hareket etmen senin faydana olacaktır.

Konuşulan şeylere kulağını daha iyi aç ve orada olarak dinle

• Sana denilen her şeye evet demek zorunda hissetmeyi bırak
• Sana aktarılan fikirlerin hepsine kafa sallamayı bırak
• Sürü halinde gezerken dur ve bir an vereceğin kararı ve ne istediğini düşün

Bunları adım adım düşünüp uygulaman senin faydana ve hayrına olacaktır.

Etki ile Tepki Arası

Dışarıdan gelen bir etkiden sonra hemen gösterdiğin tepkiyi kontrol edip farkına varmak seni orada dönüştüren şey olacaktır.

Yin yoga

• Parasempetik sistemi düzenler
• Vücudu rahatlatır ve dinginleştirir
• Zihni meditasyona hazırlar
• Kaçtığın yanlarına ışık tutar.
• Etki ile tepki arasında ki mesafeyi böylelikle artırır.

Eğer sende yin yoga derslerimi detaylı incelemek ve bilgi almak buraya tıklayabilirsin.