Cesaretin Metal Pençeleri

İnsanoğlu uzun bir yolculuğa çıktığını başından beri biliyordu. Sadece yolun sonunu görememek onu biraz tedirgin hissettiriyordu.

Belirsizlik hissi onun için yeni deneyimlere açılmak yerine korkutucuydu.

Zihnin kalıpları onu bir geçmişten bir geleceğe doğru sürüklüyordu. Sahi hangisine inanmalıydı ?

  • Geçmişin verdiği korkular mı ?
  • Geleceğin getireceği endişelerden mi ?

Olanları kontrol etmek ve hayatında olacak şeyleri belirlemek onun bir yerde konforuydu.

Böylece kendini kötü senaryolara hazırlamak onu olduğu yerde tutan ve kolayına gelen bir alışkanlığıydı.

Korkularına bakıp endişe üretmen onun istemediği bir şey gibi gözüküyordu. Aksine o bu özelliği ile kendini hareketsiz bırakıyordu.

Korkunu o soğukluğu vücudunun suyunu buza çeviriyordu. Bu hareketsizlik vucütta suyun akışına engel olup onu katılaştırıyordu.

Zihni ona her şeye erişebilirmiş gibi sahte bir cesaret yüklüyordu. Bu şekilde de kendini oyalıyordu.

  • Korkular
  • Endişeler
  • Sahte Cesaret

İnsanı eyleme dökmek yerine sadece yolda geriye götürüyordu. Geleceğe veya geçmişe giden insan adımlarını geriye atıyordu.

Bu yükselen korkularına rağmen adımını an içinde attığında gerçek öğretisini alıp yolda yürüyebiliyordu.

Geçmişin ve geleceğin bu sanrılarının üstüne çıktığında insan yaşıyordu.

Korkunun Katılaşmış Kafesi

Korku insanı katılaştırıyor. Bu korku, vücudun su ile taşıdığı minarelleri vücuda almaktan alıkoyuyor.

Vücudun su sistemini dondurarak soğutuyor. Vücutta bu dondurma işlemi ise vücudun ateşini dolaylı olarak etkiliyor.

Ateşin getirdiği çoşku ve heyecanı öldürmeye başlıyor. Hayatın o sevincini elinden alıyor.

Sen burada bu uca yürümeye devam edersen burayı büyütürsün. Geçmişten gelen korkuların geleceğin kaygılarını senin için üretir.

Senin seçimin an be an değişebilir.

Kaygıları veya korkuları da seçebilirsin. Sevgi ve huzur ile hayatının güvenli kollarında yürümeyi de seçebilirsin.

Burada seçimi sen yapıyorsun. Hayatının nasıllarına sen karar verirsin.

Kronik hale gelen bu korku ise sevgiyi vermek ile aşılıyor. Toprağını sağlam tutup bu korku halinden uzaklaşmaya ve köklenebilmeye başlıyorsun.

Bu köklenme sevgi ve huzur ile gerçekleştiğinde hayata tam güveniyorsun.

Hayata güvendikçe o sana kapılarını açsın veya açmasın korunduğunu biliyorsun.

Dışarıda olanın öneminden çok iç dünyanın ve tattıklarını görmeye başlıyorsun.

Bu senin yolun değil, bu egonun kendine biçtiği bir yoldur.

Gel bir de tam ortada yürümeye çalış.

Ne bir uca, ne diğer bir uca bu kadar yaklaşmaktan sakın.

Egosu ona destek almanın, bir yardım elini tutmanın veya korkmanın aşağılayıcı olacağını söylüyor. Dışarıya kendini kanıtlamak için yapıyorsun.

Cesaretliymiş gibi gösteriyor ki kendisini ortaya koyabilsin.

Ancak cesaret pençeleri elinde korku var iken çıkabilir. İşte o zaman cesaret bizim elimizde görünür olur.

Metal bir pençenin yaptığı gibi o korkuyu kesip atarsın. Pençen sen bu korkularını kestikçe keskinliği artar.

Bir yandan korkularını kesip atmak için onların sana faydasını gör. Seni hangi durumlarda senden koruduğunu fark et.

Haddini bilmediğin ve uçlara gittiğin alanlardan seni korumasını fark et.

Korkuların bu korumasını gördükçe onları birer birer kesip at. Bu sana artık faydasız olanları bırak.

Uçlara gittiğin yerleri fark et. Deli cesareti ile davranacağın yerlerde kendine korku alanları koydun.

Cesaretin pençeleri bu korku kafesini yırtıp geçmene olanak sağlar.

Bunu adım adım bir şeyi öğrenmek ile ilişkilendirebilirsin.

  • Araba sürmeyi,
  • Meditasyon yapmayı
  • Yemek pişirmeyi

gibi konularda örnek verebiliriz.

Dinginliğin Habercisi

Kendi haddini bil ve öz disiplin kurmaya başla. Öz disiplin edinmek senin iradeni dolaylı olarak arttırır.

Çin 5 element sistemine göre;

Güvende hissetmemen ve stres haline girmen senin vücuduna yansır.

Sağlıkla ve güvenle bu hayata topraklandıkça su elementini temsil eden böbreklerinde rahatlayacaktır.

Toprağını temsil eden miden iyileşmeye başladıkça yıkıcı döngü kırılacaktır.

Böylelikle böbreklerinde bir nefes alır ve kendine faydalı olanı alırsın.

Hayatında ayırt etme yetisini geliştirdikçe böbreklerinde sana faydalı ve faydasız olanı kolaylıkla ayırt edeceksin.

Çi enerjin artacak ve hayatta kolaylıkla hareket edeceksin.

Hayata güvenle adım atarsın. Koşuşturmanın ve yarışın anlamsızlığını görürsün.

Yol Ustadır

İyi bir gözlemci olduğumuzda o güzel yol bizi bize öğretir.

O öğretmenlerin en güzelidir.

Su elementinin sağlıklı bir hal alması ile gözlem yeteneği artar.

Olaylara, kişilere, duygulara ve kendine anlam getirmen kolaylaşır.

Karanlığını da böylelikle kolayca kucaklarsın. Seni bir bütün yapan tarafını içine alırsın.

  • Sakındıklarına
  • Kaçındıklarına
  • Kendinden öte koyduklarına

gel bir daha bak.

Yin Yoga Grup Dersleri ve Özel Yoga Derslerim için bana ulaşabilirsin.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top