Huzursuz Zihin Sendromu

45 yaşında bir kadın, kliniğe geldiğinde yıllardır geceleri uykusuzluk çektiğini bildirmişti.

Rahatsızlığı daha detaylı sorgulandığında ise gece yatarken bacaklarında rahatsızlık hissettiğini söylemişti.

Sadece ayağa kalkıp etrafta dolaştığında rahatladığını ve bacaklarını hareket ettirme ihtiyacı duyduğunu anlatmıştı.

Bu kadın huzursuz bacak sendromundan müzdaripti.

Huzursuz bir zihin seni şu andan kopartıp gelecek ve geçmişte dolaştırıyor. Bu kadını uykudan kaldırıp rahatlatmak için dolaştırması gibi.

Zihnin, duramamaktan, başaramamaktan, başkaların görüşlerinden ve yalnız kalmaktan korkuyor. Bu ise seni mahvediyor.

Zihnin senin sürekli hareket etmeni ve böyle rahatlayacağını savunuyor. Belki hareket edip bir şeyler yaptıkça rahatladığını düşünsen de o huzuru bulamıyor. Bulamayacak. Bulamadı zaten.

Çünkü ne kadar bu hareketler birbirini kovalasa da sonu ardı gelmeden seni tüketecek.

Bu seninle ilgili bir konu değil. Herkes bunu yaşıyor. Zihnin geçmişe veya geleceğe çekip seni endişelere ve korkulara boğmaya, hızla hareket ettirmeye çalışırken yalnız değilsin.

Eğer

  • Biraz rahatlamak,
  • Hareket etmenin yanında sağlıkla durabilmenin tadını almak
  • Sertleşmiş vücuduna, durmayan zihnine ve sıkılmış ruhuna bir hediye vermek istersen

online yin yoga derslerime katılabilirsin.

Verdiğin kararlar, yaptığın işler, davrandığın hareketler ile zihnin seni şimdiye kadar yargılıyordu. Başka birinin tavsiyesi veya kendi seçimin bile olsa bu durumdaydı.

Zaten bir şeyi başarsan veya başaramassan bile dışarısı gibi zihin her koşulda konuşacak bir şey bulur.

Doğrusu veya yanlışını düşünmeden her yaptığın seçimin içinden sen şimdi faydayı alabilirsin.

Zihin senin oluşumun değil, senin burada bulunan bir aracındır.

Nasıl ki bu yazıyı şu an yazabiliyorum. Bunu zihin aracılığı ile gerçekleştiriyorum.

İyi veya kötü diye nitelendiremeyiz. Sadece onun hizmetini görüp başka yollardan yararlanabiliriz.

Zihin Mutlu Değildir

Zihin, seninle oyunlar oynamaya, öğrendiklerini kendi lehine kullanmaya ve konuşmaya devam edecek.

Bir yol ayrımına geldiğinde hangi kararı verirsen ver, zihin için doğrusu olmayacak.

O sana diğer seçeneği her zaman daha cazip kılacak.

  • Evlendin mi, bekarlığı sana cazip kılacak.
  • Boşandın mı, evliliği sana cazip kılacak.

Huzursuz bacak sendromunda gördüğümüz gibi zihin, dışarda bir rahatlık ve sürekli bir hareket arayacaktır.

Zihnin doğasında duramamak ve sürekli hareket etmek var. Çoğu kişi zihinden kurtulmak veya bomboş yapmaktan bahsediyor.

Asıl olay zihinden kurtulmak veya onu çöpe atmak değildir.

“Zihin her zaman bir dilencidir, ondan kurtulamazsın onu anlayabilirsin. O her zaman mutsuzdur.”

Tüm araçların belli kullanılma zamanları var.

Burada öğrenilmesi gereken şey ise zihni de dinlendirebilmektir.

Çünkü durmadan çalışan bir zihin verimsizleşir ve hedefinden sapar.

O senin faydana olan bir araçtır ama sen onu şu ana kadar kullanmasını bilmiyordun.

Zihnini senin bir parçan olarak görebilirsin. Senin hizmetine adanmış ve nasılları gösteren bir araç.

Bu dünya da zekanı kullanacağın yerde onu kullanabilirsin. Adımlarını, sözlerini ve hareketlerini atarken onu gözlemleyip farkındalık kazanabilirsin.

Kendini zihninle fethedebilirsin. O senin duygularının düşünceler olarak yansımasını gösteren bir organındır. İlerlerken zihnini faydalı bir şekilde kullanabilirsin.

Yürüdüğün yolda zihnin ile avantajları ve dezavantajları, sorumluluk alacağın noktaları görmen önemlidir.

Sen bir yola çıktın ve bu yolun bazı noktalarda sorumluluk ve gerektirdikleri var;

  • Bu kararı verirken o sorumlulukları ve buluşacaklarını kabul ediyor musun ?
  • Gerçekten istiyor musun ?

Zihnin ne karar verirsen ver diğerini seçseydin daha güzel olurdu diyecek. Onu dinlemeyi bırak.

Bu soruları çokca sormaya devam edersen de çok fazla düşünmeye yönebilirsin. Hayat basittir.

Şu ana kadar bu hayatı zorlaştırmıştın.

Zihnin geçmişi ve geleceği düşündürürken sadece olduğun yerde sana ızdırap çektirdi.

  • Başka bir işe yaradı mı ?
  • Bir şeyleri değiştirebildin mi ?

Hayır.

Bu arada her verdiğin seçim sonrası seni yanıltıp kandırabilir. Buna da dikkat et. Doğru veya yanlış diye bir seçim yok. Senin seçimin var.

Şu ana kadar bu sorumluluğu almadığın için böyle düşünüyor ve kendine kızıyorsun.

Sadece senin seçimlerin ve bu seçimlerin getirdiği tepki ve sorumluluklar var.

Zihinden Özgürleşmek

Bu zorlaştırmalardan edindiğimiz faydaları alıp onları bırakabiliriz. Belki bizi güçlendirdi, kendimize olan güvenimizi getirdi. Bizim kendimizi aşmamızı sağladı.

Bunları kolay yoldan anlayıp yapabiliriz. Zihnin şu andan sadece kopmak istediği ve seni başka şeylere yönlendirdiğini biliyorsun.

Bu dinlenemeyip seni sürekli başka noktalara sürüklemesinden kaynaklanıyor. Başka bir yol yokmuş gibi gösteriyor.

Zorluğu sana vermek istiyor, kolaylığı küçümsüyor. Çünkü zihin dışarıyı önemser, seni değil.

Dışarının seni nasıl gördüğünü senden daha çok önemsiyor. Basitliği öldürüyor. Kompleks şeyleri önüne sürerek senide mahvediyor.

Hayatın içinde basitliği ve güzelliği seçebilirsin. Zor ve kayalıklı yolları sana sunsa bile sen sana yapması zor gelen ama kolay olan yolu seçebilirsin.

Zorluk ilk başta orada belirir. Zihin ikisini de taşır. Çünkü ikiliği barındırır.

Bu zor ve kolay içinden ayıklayarak kolay olanı seçebilirsin.

Şimdi biraz daha basitliği ve güzelliği kavra, en basit şeyde bul onları. Hayatına uygula.

Basitliği ve basitliğin içinde gördüğün güzelliği kavra

  • Dışarıda rastgele tanıştığın biriyle ettiğin sohbet,
  • Evinde pişirdiğin bir yemek,
  • Sakince okuduğun bir kitap,
  • Duyduğun kuş sesleri, gördüğün çiçekler ve böcekler
  • Evinde veya stüdyoda yaptığın yoga pratiği

Bu liste uzar gider. Hepsi için şükret.

Çünkü tüm gördüğün bu basitliğin içinde güzellikler var. Bazısında senin bir emeğin olmasa bile o basit melodinin altında güzelliklar var.

Bu Zihnin Amacı Ne?

Zihin içeriye bakmak yerine dışarı da arar ne ararsa.

  • Dışarının onayı ve sözleri,
  • Başka yerde gözüken mutluluklar
  • Erişemeyeceğini düşündüğü deneyimler
  • Başka hayatları kiskanmasi

İçeriye bakmak, kusuru kendinde aramak, kendini farketmek ve şu anından huzurlu olmak onun kitabında yoktur.

Çünkü zihin geçmiş ve gelecek arasında gider gelir. Onun için an diye bir şey yoktur. O hesaplar.

Asıl mutluluk bunların sorumluluğunu alabilmektedir. Kendinde dönüştürebileceklerini dönüştürmek, her şeyin içinde hoşu görmek ve tat almak senin elindedir.

Zihin, bir uca çekildiğinde diğer uç ona tatlı gelir.

Büyükşehirde mi yaşıyorsun ? Merak etme zihin bir süre sonra sana köy hayatının daha güzel olduğunu söyleyecektir.

Peki zihinden kurtulmak çözüm müdür ? Bir düşünsene desem ? Zihin olmadan düşünebilir misin ?

Peki, ne yapacağız?

Zihnin

  • Seni muhtaçmış gibi bıraktığı yerleri gör.
  • Çok seviyorum ve bayılıyorum dediklerini fark et.
  • Seni acele ettirdiği olayları anla.

Muhtaç olduğunu düşündüğün ve çok sevdiğin nesnelerden biraz uzak durmaya çalış.

Örnek olarak bir yemekten veya bir sebzeden çok hoşlanıyorsan onu bir süre tezgahtan kaldır.

Seni acele ettirdiği ve hemen yaptırmaya çalıştırdığı şeyleri fark edip biraz daha emin ve yavaş adım at.

Örneğin acele ile yaptığın bir işi bir günde 8 saatte yapmak yerine 3 güne bölebilirsin.

Çünkü ne çok acele, ne çok yavaş hareket seni memnun eder.

Çok acele edersen güzel bir iş çıkarman zorlaşır ve strese girersin. Çok yavaş hareket edersen ise treni kaçırabilirsin.

Eğer

  • Biraz rahatlamak,
  • Hareket etmenin yanında sağlıkla durabilmenin tadını almak
  • Sertleşmiş vücuduna, durmayan zihnine ve sıkılmış ruhuna bir hediye vermek istersen

online yin yoga derslerime katılabilirsin.

Kaynaklar

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top