Yan yatmış şişenin içinde küçük bir insan hayal et. Bu insan şişenin dibinde kapalı olan kısımdan ışığa koşmaya çalışıyor. Gözünü sadece o tarafa dönmüş ve ilerlemeye çalışıyor. Şişenin ağız kısmı ise tam olarak gözükmüyor. Karanlık kısımda kalmış. O küçük insan şişenin karanlık kısmına yürüyüp ağzından geçse aydınlık tarafa rahatlıkla ulaşabilir. Ama o şişenin içindeyken sadece aydınlığı görüp oraya koşmaya çalışıyor. Şişenin diplerine doğru bastırmış olduğu karanlıkla yüzleşmekten hem korkuyor hem aşağılıyor. Aydınlığı arzulayan aydınlığa, mutlu duygulara ve iyi diye nitelendirdiği şeylere bağlı kalmaya tutunmaya çalışıyor. Halbuki karanlık taraflarımızı dışarıda sinirlendiğimiz yargıladığımız yanları görelim. Bu yanlarını görmezden gelmeye devam ettikçe bilmediğin yanların olarak adlandıracaksın. Bir insana, olaya veya objeye karşıya baktığında ortaya çıkan varsayımlar, düşünceler ve duygular senin iç dünyanla alakalıdır. Görmek istemediğin, bakmaktan kaçtığın bu duygu ve düşünceler senin karanlık yanındadır. Ortaya çıkmasına izin vermediğin, bastırdığın bu kısımlar karanlığının diplerine gitmeye devam eder. İçeride bastırılan şeyleri böyle görebilirsin. Bilmediğinin üzerine yürüdükçe aydınlanır yolun. Kaçındığının üzerine gittikçe cesaretlenirsin. Ne kadar sakinlikle gidersen o kadar bilinçlenirsin Bastırdığın karanlığı kucaklamak, içinden geçmek ve onu anlamak sana iyi gelecek. İşinde ilişkilerinde, kendinle olma halinde dönüşümleri fark edeceksin. Karanlık kısma farkındalıklarınla ışık tutup kendi kalıplarını aşmak kendine yürümek sana iyi gelecek
Başlayana kadar en korkutucu şey başlamaktır.Bir işe başlarken hiçbir zaman hazır olmayacaksın. “Hazır değilim” kalıbı sadece korkudan gelir. Bu korku duygusu bilinmez alana adım attıkça sana kendine cesaret olarak geri dönecektir. Cesaretle adım atmadığın sürece karanlık yanların, işin, ilişkilerinde neler yapabileceğini göremeyeceksin.
Seni aksiyon almaktan alıkoyar. Yapacağın şey ile alakalı bir eğitim ve teori bilgin varsa, dene, yap ve tekrar yap. Bu sürecin içindeyken kendini gözlemlemeye devam et. Davranışlarını fark et. Sen yaptığın işte en büyük girdisin. Denemeden bilemessin. Bir işte yeterlilik ve hazır hissetmek ona başlamaktan gelir. Bir işin öncesinde değil. İşin başında zaten bir yerde yetersizsindir. Deneyim elde ettikçe orada işi öğrenerek ilerlersin.
Senin için bir korkutucu olabilir. Orası sana karanlık gözükebilir. Bu korkuya ne kadar odaklanırsan ve başlamayı ne kadar gözünde büyütürsen, o kadar bu düşüncenin kölesi olacaksın. Kendinin küçüldüğü ve başlamanın büyüdüğü bir zihin durumunda kendini yiyip bitireceksin. Seni karanlığına ve eski davranış kalıplarına geri döndürecek. Peki bir işe başladıktan sonra en büyük korkunun habercisi nedir ? O işi yapamamak veya yanlış yapmaktan gelir. Ne kadar buna odaklanırsan doğru yapacağın varsa bile yanlış yapacaksın. Odaklandığını büyüttükçe ise kendini strese sokacaksın. Ayrıca kendi başlayacağın işi eğer başkalarının yapabilmesine göre değerlendiriyorsan yanılıyorsun. Bu süreç içinde değerlendirmeyi başkalarına vermek ise senin kendini denetleyememenden gelir. Değerlendirmeyi başkasına verdikçe yanlış yapma korkusuna sarılmaya devam edeceksin. Buna hala ihtiyacın var çünkü işini öz denetim sağlayarak yapmıyorsun. Öz denetim sağladıkça başkalarının senin için düşündüğü anlamını kaybedecek. Bir bambu gibi…Bambular yaklaşık 5 yıl kadar toprağın altına kök saldıktan sonra çok kısa bir süre içerisinde yukarı doğru boy atarlar. Çünkü kökleri o kadar sağlamdır ki çok kısa sürede yukarı uzayabilir. Tüm enerjisini kendi köklerine ve temele verdikten sonra temel üzerine bir şeyler inşa etmek kolaylaşacaktır. Başlamak bir eşik noktası olarak düşün. O eşikten atlayana kadar tüm bu düşünceler ve duygularla savaşıyorsun. Başladıktan sonra hiçbirinden eser kalmıyor. Ayrıca bir şeylere başlayıp sürdürdükçe kendine olan güvenin de artacaktır. Başladıktan sonra kendine biraz süre ver. İlerleyeceğin yolda temeli inşa etmek birincil görevin olsun. Ne kadar sana zor ve sıkıcı gelse de temele odaklanmak ve adım adım ilerlemek seni güçlü adımlarla büyümeni sağlayacaktır. Bir bambu gibi. Başlamanın ve devamını getirmenin gittikçe daha kolaylaşacağını göreceksin. Bambu gibi uzun süreli bir program ve plan yapmak seni endişelerinden ve komplo teorilerinden uzaklaştıracak. Her şeyin kötüye gideceği bir senaryo çiziyorsan bırak kontrol edemediklerine hayat karar versin. Her şeye karar verip mükemmeliyetçiliği bırak. Süreçte elinden gelene ve kendi kontrol edebildiklerine verdikçe hayata daha çok güvenmeye başlayacaksın. Böylelikle kendine de güvenin artacak. Hayat sensin! Yeniye başlamakYeni bir eğitime başladığını varsayalım. Bu eğitim içinde çeşitli bilgiler ediniyor ve teorisini çok seviyorsun. Bu aldığın eğitimi düşünmeden yapabilmen için onu uygulamaya sokman hem zihinsel hem fiziksel olarak gerçeklemesi gerekiyor. Burada da eski kalıplarını karanlığını fark et. Strese girip hangi davranışlarına geri döndüğünün farkına var. Sürekli yapacağın teoriyi düşünmek sana zamanla bir yük haline gelecek. O yüzden aldığın teori eğitimini
Sana gerçek öğrenmeyi sunacaktır. Bir işe başlayıp, bu sırayla takip edersen süreçte öğrendiklerini sindirebilirsin. Kolaylıkla ve emin adımlarla hayatta ilerlersin. Ayrıca kendine tam olarak güvenemiyorsan aldığın eğitimi ilk başta ücretsiz şekilde verebilirsin. Böylelikle iki taraf faydalanmaya devam edecektir. Bu şekilde hem hata yapmaktan korkmayı en aza indirecek hem daha kolay hareket edebileceksin. Böylelikle kendi kalitenin süreçte artacağını ve bu süreç içinde öğrenmeni sindireceksin. Başlamanın stresiBaşlamanın stresini ancak adım atarak sonlandırabiliriz. Sinir sistemini rahatlama çalışmaları, sakin ve bilinçli kararlar vermeni destekler. Böylelikle aceleci davranışların getirdiği sonuçlardan sakınabilirsin. Olduğun süreçte ciddi anlamda kendine yer açıp hayattan tat alabilirsin. Yin yoga
Yin yoga derslerimin detayı için buraya tıklayabilirsin. |
